İçeriği Görüntüle
Arama

“Konuşmamız Gerek” ve “Regl Klavuzu”

1.) Biraz kendinizden bahsedermisiniz? “Konuşmamız Gerek” nasıl doğdu?

İlayda Eskitaşçıoğlu – Merhabalar. Ben İlayda Eskitaşçıoğlu. 26 yaşındayım. Avukatım ve Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde uluslararası insan hakları hukuku alanında doktora yapıyorum, UNESCO Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Sürdürülebilir Kalkınma Kürsüsü’nde bursiyerim. Çok uluslu şirketlerin insan hakları sorumlulukları, toplumsal cinsiyet eşitliği ve genel olarak insan hakları hukuku alanında araştırmalar yapıyorum. Aynı zamanda UN Women Pekin+25 Küresel Gençlik Görev Gücü’nün Türkiye’den tek üyesiyim. Ortağım Bahar ile yollarımız kesişmeden önce 2016 yılında Konuşmamız Gerek’i kurdum.

Bahar Aldanmaz – Merhaba, ben de Bahar Aldanmaz. Şu anda Boston Üniversitesi sosyoloji departmanında Fulbright bursiyeri olarak doktora yapıyorum. Öncesinde Chicago Üniversitesi’nde yüksek lisansımı ve Koç Üniversitesi’nde sosyoloji ve psikoloji bölümlerini tamamladım. Üniversitede Çiğdem Kağıtçıbaşı’nın araştırmasında lisans asistanlığı yaptığımdan beri toplumsal cinsiyet eşitliği ve üreme hakları konusunda heyecan duyuyorum ve bu konular üzerine hem eğitimimi tamamlıyorum hem de araştırma yapıyorum. 2017 yılından beri de İlayda ile beraber “Konuşmamız Gerek” diyerek ülkemizde regl tabusu ve yoksulluğunu sonlandırmak için çalışmalar yapıyoruz.

İki olayın art arda gelişinden söz etmek mümkün. 2011 Van depreminde yardım kolileri hazırlarken benim ve birlikte yardım topladığım onlarca insanın hijyenik pedleri koymayı unutmuş olmasıyla başladı her şey. Doğal afet hallerinde de reglin devam ettiği bilinen bir şeydi, ancak hiç konuşmadığımız, hiç üzerine düşünmediğimiz bu mesele herkesin aklından uçup gitmişti. Bu olayın üzerine bir de TDK sözlüğünde “kirli” kelimesinin tanımlarına yapılan yeni eklemenin “adet gören kadın” olduğunu duymam, kafamda bir kıvılcım çakmasına neden oldu ve Türkiye’de regl yoksulluğunu araştırmaya başladım. Araştrımamın sonucunda Türkiye’de özellikle sosyo ekonomik bakımdan dezavantajlı olan, tarım işçileri, mülteciler gibi grupların çoğu için hijyenik ped gibi menstrüel ürünlerin lüks ve erişilemez olduğunu, bu ürünlere erişilemediği için örneğin pek çok kadın ve kız çocuğunun (onlarla sınırlı kalmamakla birlikte) paçavralar, gazete parçaları, hatta yapraklar kullanarak regl dönemlerini atlatmak zorunda olduklarını,  bu nedenle enfeksiyonlar ve ciddi sağlık sorunları geçirdiklerini gördüm.

Bir de bütün bunların yanında regl olmanın tabu olarak görülmesi dolayısıyla bu konuda konuşulmaması, çocukların bu konularda doğru bilgiye erişememeleri, sorularını soramamaları problemi var. Bu konuda açıkça konuşulmadıkça nesiller arası devam eden, utanç ve tabu kültürünün bir kısır döngü halini alması, bir başka deyişle. Bunun değişmesi gerektiğine karar verdim ve mezun olduğum liseden gönüllülerle birlikte, bir pasta-börek kermesinde biriktirdiğimiz paralarla Ankara Mamak’ta bir gecekondu mahallesinin ortaokulunda ilk saha çalışmamızı gerçekleştirdik. Hemen ardından o sırada Chicago’da yüksek lisansını yapmakta olan Bahar bana ulaştı, ve Adana’da birlikte büyük bir saha çalışma yapmayı önerdi. Yollarımız kesişti, ortaklığımız ve dostluğumuz hala devam ediyor. Konuşmamız Gerek hareketi de bu şekilde doğdu diyebilirim.

2.) Regl Klavuzu fikri nasıl doğdu? Hangi aşamalardan geçildi? Amacı neydi? Kimler faydalanacak? İçeriğini belki biraz özetlemek istermisiniz?

2020 yazında ekip olarak yaptığımız bir Zoom toplantısında beyin fırtınası yaparken regl tabusunun devam etmesindeki en büyük nedenlerden birinin regl olmayan insanların bu konuda yeterli bilgiye sahip olmamaları olduğunu fark ettik. Bir anlamda, regl ile ilgili konuşulmaması gerektiğini söyleyen kişilerin arasında regl olmayan insanların çoğunlukta olduğunu ve belki de regl olmanın ne demek olduğunu, bireylerin neden regl olduğunu ve regl olan bireylerle nasıl sağlıklı iletişim kurabileceklerine dair bilgileri artarsa, regl olmak ve regli konuşmak ile ilgili olumsuz tutumlarının değişebileceğine inandık. Tam da bu amaçla, babalara, ağabeylere, akrabalara, öğretmenlere, romantik partnerlere, yöneticilere ve çalışma arkadaşlarına yönelik bir “Regl Olmayanlara Regl Kılavuzu” hazırladık. Ayrıca interseks, non-binary ve trans deneyimi olan bireylerin regl deneyimlerine ilişkin bir bölüm de bulunuyor bu kılavuzda. Kılavuz, hem menstrüasyon döngüsünü detaylı bir şekilde anlatıyor hem de belirli koşullarda regl olan bireylerle nasıl sağlıklı iletişime geçilebileceğine, yaşama, eğitim ve çalışma alanlarını nasıl regl dostu bir halde getirebileceğimize dair pratik öneriler sunuyor.

3.) Bundan sonraki çalışmalarınız için neler söylersiniz? Öncelikleriniz? Planlarınız? Hayalleriniz?

Şu an dernekleştiğimiz için sürdürülebilir bir finansal sisteme sahip olmamız gerekiyor. O yüzden 5-6 tane fona başvurduk. Çoğunlukla yabancı fonlardı başvurduklarımız. Çok detaylı projelerimiz de var aslında ama temeldeki amacımız Türkiye bağlamına uygun regl ile ilgili Türkçe içerik üretmek. Çünkü şu anda İngilizce konuşabilen ve araştırma yapmayı bilen kişiler gidip regl ile ilgili güvenilir bilgiye erişiyor ancak İngilizce konuşmayan ve internette araştırma yapmayan kişiler için çok yeterli içerik yok. Bizim aslında hedefimiz saha çalışmalarında anlattıklarımızı birçok kişiye ulaştırabileceğimiz içerikler haline dönüştürmek.

İkincisi de menstrüel ürünlerden alınan verginin %18’den en azından %5’e düşürülmesi için birkaç çalışmamız var. Son dönemlerde, özellikle COVID19 sürecinin yarattığı gelir düşüşüne rağmen hijyenik ped, tampon gibi ürünlerin fiyatında ciddi bir artış söz konusu. Bu regl yoksulluğu sorununu kötüleştiriyor. Her geçen gün daha fazla kişi için erişilmez hale geliyor bu ürünler. Bunun en önemli sebeplerinden biri, menstrüel ürünlerin, sanki lüks tüketim ürünüymüş gibi %18 KDV ile vergilendirilmesi. Bu çok yüksek bir oran. Bizim çözüm önerimiz ve uzun vade planımız Türkiye’de menstrüel hijyen ürünleri bakımından, günümüzde İskoçya‘nın uyguladığı modeli getirmek. Bunun için öncelikle adaletsiz vergilendirmeden kaynaklanan pahalılık sorununa yönelmek gerekiyor.  Hijyenik ped vb. ürünlerin lüks ürün olarak değil, temel ihtiyaç olarak vergilendirilmesini sağlamak istiyoruz (%18 oranındaki KDV’nin %5’e düşürülmesi). Dünyada birçok ülkede kadın hareketinin başarılı mücadelesi sonucu kaldırılan bu verginin, Türkiye’de indirilmesi için imza toplanıyor. İkinci olarak, hijyenik ped gibi ürünlerin kamusal alanlarda, ortaokul lise ve üniversitelerde, spor ve gençlik merkezlerinde ücretsiz temin edileceği bir sistemi hayata geçirmek istiyoruz. Konuşmamız Gerek olarak, en azından somut bir fark yaratmaya başladığımızı, çabalarımız sonucu regl yoksulluğu ve regl tabusu konularının Türkiye’de artık daha fazla konuşulduğunu söyleyebiliriz.

Regl Klavuzu’nu indirmek için tıklayınız.

Instagram: @konusmamizgerekdernegi

Twitter: @konusmamizgrk