İçeriği Görüntüle
Arama

Cinsellik insan yaşamının önemli bir bileşenidir. Her birey cinsel bir varlık olarak dünyaya gelir ve sağlıklı bir cinsel gelişim için desteğe ve eğitime ihtiyaç duyar. Cinsellik eğitimi ailede başlar. Ebeveynler, cinsellik konusunda çocukların ilk ve en kalıcı eğitmenleridir. Cinsellik eğitimi çocuğu bilgilendirmek ve onun cinsellik hakkındaki sorularına cevap vermekle sınırlı değildir. Bebeklik döneminden yetişkinlik dönemine dek aile ortamı; bireyler arası iletişim ve ilişkiler, bireysel ve ortak değerler, kişisel sınırlar, mahremiyet, güven, saygı, sevgi ve romantik ilişkiler, onay, empati, duygu yönetimi, beden algısı, cinsellik, kültürel ve sosyal normlar, toplumsal cinsiyet, şiddet ve toplumsal cinsiyet temelli şiddet gibi konularda çocukların belirli bir anlayış geliştirmelerini sağlar. Çocuğun ebeveynlerin gündelik davranışlarını, konuşmalarını ve iletişim modellerini gözlemleyerek bedene, cinsiyetlere ve ilişkilere dair edindiği her bilgi ve mesaj; çocuğun cinsellik algısının ve cinsellik eğitiminin temelini oluşturur. Bir çocuk ya da genç insanın kendilik ve cinsellik algısı, tutum ve davranışları; büyük oranda aile ortamında şekillenir. Dolayısıyla ebeveynler kendilerini yeterli hissetseler de hissetmeseler de gebelik ve doğum süreci ile birlikte birer eğitmen olurlar. Bu nedenle çocukların sağlıklı ve iyi olma halini etkileyen iletişim ve diğer yaşam becerilerini geliştirmek ve desteklemek üzere hazırlanmak, ebeveynlerin temel sorumluluğu olmalıdır.

Yaşı kaç olursa olsun, bebeklik döneminden yetişkinlik dönemine dek çocukların cinsel gelişimini daha kapsayıcı ve olumlu yönde desteklemeleri için ebeveynlerin içselleştirmeleri gereken değer ve yaklaşımlar şöyle sıralanabilir:

  • Çocukların kendi bedenleri üzerindeki söz haklarını tanımak.
  • Çocukların bedenlerinin kendilerine ait, özel ve değerli olduğunu kabul etmek.
  • Cinsiyet, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve ifadeleri hakkında çeşitliliği ve saygıyı temel ilke olarak benimsemek.
  • Cinselliği yaşamın olağan bir parçası olarak gören seks pozitif bakış açısına sahip olmak.
  • Cinselliği, “ayıp”, “günah”, “hiç yakışmıyor” gibi kelimeler kullanarak utanç ve suçluluk duyguları ile ilişkilendirmemek.
  • Cinsel organlar ve cinsiyeti; övünç ya da utanç aracı olarak kullanmamak.
  • Bilgi sahibi olunmayan konularda “bilmiyorum ama araştıracağım” diyebilmek.
  • Açık iletişim kurmak ve hiçbir kelimeyi tabu haline getirmemek.
  • Çocuklara karşı dürüst olmak.
  • Soru sorulmasını beklemeden diyalog kurmak, fırsat anlarını sohbet aracı olarak kullanmak.
  • Farklı aile modelleri olabileceğini akılda tutmak ve örneklerde kapsayıcı olmak.
  • Cinsel sağlığın ve ebeveynlik deneyiminin yaşam boyu devam eden serüvenler olduğunu kabul etmek ve kendini sürekli geliştirmeye açık olmak.